Biz kimiz?

Kadın Cinayetlerine İsyandayız!

Kadın cinayetlerini “politik cinayetler” olarak görüyoruz. Çünkü her şeyden önce, bize göre şiddet, öznesi belirsiz, cinsiyetsiz bir olgu değil. Ne de kadınlara karşı şiddete başvuranlar, bunu hasta, sapık, eğitimsiz oldukları için yapıyorlar… Kadınlara yönelik şiddet, düpedüz “erkek şiddeti”. Erkek-egemen sistemi ayakta tutan mekanizmaların başlıcası. Kadın cinayetleri: bu sistem içinde kadınların bedenleri, cinsellikleri, kimlikleri, emekleri, hayatları erkeklerin tasarrufunda olduğu için bu kadar yaygın ve mahkemelerde, karakollarda, yasalarda kendisine bu kadar güçlü dayanaklar bulabiliyor. Erkek şiddeti; dayaktan, tacizden, tecavüzden, intihar ettirmeden geçerek kadın cinayetlerinde doruğuna ulaşıyor.  

On yıllardır kadınlara yönelik katliama; cins olarak kıyılmamıza karşı mücadele ediyoruz. Aile meclisi ile öldürülen Kadriye Demirel’in cenazesini 2002 yılında biz kadınlar kaldırdık. Yine 2002 yılında Mardin’de tecavüz sonucu hamile kalan Şemse Allak aile meclisi tarafından recm cezasına çarptırılmış, ağabeyleri tarafından sopa ve  taş yağmuruna tutulmuştu. Şemse’ye hastanede 6 ay boyunca kadınlar sahip çıktılar. Şemse’nin de cenazesini kadınlar kaldırdı. 

Güldünya Tören, Ayşe Yılbaş, Sevim Zarif, Pippa Bacca, Canan Akbulut, Satı Korkmak, Demet Eygü... Gücümüz yettiğince kadın cinayeti davalarını takip ettik, ediyoruz. Müdahillik talepleri verdik, veriyoruz. Takip ettiğimiz davalarda haksız tahrik indirimi yapılmasın diye uğraştık. Başardık. İsteğimiz kadın cinayeti davalarında, "erkeklik indirimi" olarak uygulanan haksız tahrik indiriminin uygulanmaması.

Erkeklerin sevgisinin her gün 3 kadın öldürmesine karşı, ölmeden korunmak istiyoruz. Şiddet gördüğümüzde kalabilecek yer, hukuki destek istiyor, karakol ve sığınma evlerinden katillerimizin yanına gönderilmek istemiyoruz. Katiller, baba, koca, sevgili, ağabey, kardeş… Katiller hanemizde. Katiller mühendis, doktor, işçi, işsiz… Katiller Kürt, Türk, Laz, Çerkez... Katiller genç, yaşlı… Ortak noktaları, erkek olmaları. Erkek kadını katlettiğinde devlet, medya, yargı, polis hepsi erkeklikte birleşiyor, kadın cinayetlerine suç ortağı oluyor.

Bugün Türkiye’nin birçok ilinde çeşitli kadın örgütlerinin katılımıyla kadın cinayetlerine karşı platformlar mücadelelerini sürdürüyorlar. Biz de İstanbul’da, ‘İstanbul Feminist Kolektif’ olarak ‘Kadın Cinayetlerine İsyandayız’ diyoruz. 

İstanbul Feminist Kolektif’in kadın cinayetlerine karşı kampanya çalışmalarını  bağımsız feminist kadınların yanı sıra;  Amargi, Filmmor, Kadav, Mor Çatı ve Sosyalist Feminist Kolektif’ten kadınlar olarak yürütüyoruz.